İş

Demokrat Sağlık Sen’in açtığı davalardan ilki sonuçlandı

Demokratik Sağlık Sen’in geçtiğimiz temmuz ayında kamu sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlediği bir günlük iş bırakma eylemi sırasında çok sayıda sağlık çalışanı hakkında “greve katıldıkları” gerekçesiyle başlatılan soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Demokratik Sağlık Sen Başkanı Togan Demircan, “Nitekim bugün açtığımız davalardan ilki sonuçlandı, haklılığımız mahkeme tarafından tescillendi. Ceza iptal edildi.”

Geçtiğimiz Temmuz ayında Demokratik Sağlık Sen, kamu sağlık çalışanlarının maddi ve sosyal hak kayıpları ile mobbing ve şiddet olaylarına ilişkin muhatapların dikkatini çekmek amacıyla sendika tarafından bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirme kararı almıştı. Eylem kararı içerik itibarıyla bu formda olmasının yanı sıra acil servisleri de kapsamakta olup, acil ameliyatlar, doğumhane, diyaliz, acil sağlık hizmetleri, onkoloji, kemoterapi ve hematoloji gibi birimler kapsam dışında tutulmuştur. Sendikanın anayasal bir hakkı hayata geçirme çağrısı geniş yankı buldu ve ülke çapında birçok kurumdaki sağlık çalışanları greve yoğun katılım gösterdi.

“Verilen ceza iptal edildi”

Söz konusu olayla ilgili olarak bazı yöneticiler tarafından birkaç sağlık çalışanı hakkında “greve katıldıkları” gerekçesiyle soruşturma açıldığını belirten Demokratik Sağlık Sen Başkanı Togan Demircan, “Yönetimlere olan güvenimizi sarstılar. Hatta” dedi. Memurların grev hakkının olmadığını bilmelerine rağmen açtıkları soruşturmadan ve verdikleri cezadan yargı eliyle bizzat kendileri sorumluydu.” “Değiştirileceğini biliyorlardı. Nitekim bugün açtığımız davalardan ilki sonuçlandı, mahkeme tarafından haklılığımız tescillendi. Ceza iptal edildi” dedi.

“İnşallah Danıştay’ın ilgili dairesindeki davayı kazanacağız.”

Demircan, “Ek ödeme düzenlemesini sopa gibi kullanan idareler, yine iptal edilen Danıştay’a getirdiğimiz yönetmeliğin ilgili maddesi çerçevesinde kesilen ek ödemelerin ödenmesinde de başarı elde etti” dedi. Anayasa Mahkemesi’nce” diye konuştu ve şöyle devam etti: “Danıştay’ın ilgili dairesindeki davayı da kazanacağız. Sendikalı olmanın şartı öğle yemeğinde en fazla on dakika yazılı metin okumak değil. Sendika, özelde kendi üyelerine ve genel olarak çalışma alanındaki tüm kamu görevlilerine karşı eylemlerde bulunuyor. Sendikacılığın doğası bu. Açlık sınırının üzerinde ve asgari ücretin altında ücret alan, geçim mücadelesi veren işçileri yok sayarak sendikacılık yapmak. Yoksulluk sınırı “Bu sendikacılık değil. Alay etmek, eleştirmek, beklentilerin ötesinde işlere bulaşmak, market, kreş gibi işlerin peşinden koşmak inanın sendikalılara ve aday üyelere ne rahatlık ne de gelir sağlıyor. Kaybeden sağlık çalışanları, kaybeden ise işçiler” dedi.

“Yüzde 15’in üstü enflasyon farkıdır, enflasyon farkı zam değildir”

Sözlerine devam eden Demircan, “Ocak geldi. Yedinci dönemde konuyu tersine çevirerek konuyu kamu hakem heyetine götürenler yüzde 15’lik zamma imza attı. Bugün hangi arkadaşımız yüzde 50 aldı diyebilir?” Yüzde 15’in üstü enflasyon farkıdır, enflasyon farkı artış değildir Peki ya sendikalar olarak şiddet olaylarına sessiz kalırsak, maddi ve sosyal hak kayıpları karşısında sessiz kalırsak, Çağımızın yönetim hastalığı olan ve maalesef son zamanlarda yönetici arkadaşların birbiriyle rekabet ettiği bir duruma dönüşen mobbing uygulamaları karşısında sessiz kalacaksak, Görev başında katledilen ve şehit sayılmayan sağlık çalışanlarının ölümleri hakkında ne düşünüyorsunuz? “Duygularımızı, beklentilerimizi ve irademizi zaman zaman ortaya koyacağız” dedi.

“Bağımsız mahkemelerimiz hukuk dersi vererek cezalarınızı iptal ediyor.”

Demircan, “Tüm sendikaların eylem kararı aldığı günlerde yönetimlerle yakın temas kurarak aldığınız eylem kararlarını iptal etmek, ancak size yakışan yeni bir telaffuzla, diğer sendika üyeleri hakkında derdest bir dava ile soruşturma başlatmak, ancak yüksek bir liderin hileleriyle bu yapılabilir. Çok şükür, verdiğiniz cezaları bağımsız mahkemelerimiz size verecektir.” hukuk dersi vererek iptal eder. Her cümlenizi devlet sevginizle oluşturuyorsunuz. Süresi içinde konuyu mahkemeye taşıyacağımızı, kurumun gereksiz avukatlık ücreti ve evrak masraflarını ödemek zorunda kalacağını belirttik. Kamu idarelerine tavsiyemiz, sendikalar ve üyeleriyle muhatap olmadan önce Anayasa’ya, kanunlara ve uluslararası anlaşmalara karşı çıkmalarıdır. “Onların davranışlarını elimizden gelen her platforma taşıyacağız ve bağımsız Türk yargısı bunların başında yer alacak” dedi. – İZMİR

haberayvalik.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu